[](https://turkdeniz.com/alemdarin-hikyesini-romanin-yazari-osman-azman-turk-deniz-medyaya-anlatti?utm_source=chatgpt.com) Alemdar kimin eseridir? sorusu, hem edebiyat hem de tarih açısından derinlemesine incelenmesi gereken bir konudur. Bu başlık altında, “Alemdar” isminin farklı eserlerle ilişkilendirilen anlamlarını ve bu eserlerin yazarlarını ele alacağız. — 🖋️ “Alemdar” Eserinin Yazarı: Osman Azman 2020 yılında yayımlanan Alemdar, tarihçi ve yazar Osman Azman tarafından kaleme alınmıştır. Eser, Kurtuluş Savaşı sırasında gerçekleşen ve pek bilinmeyen Alemdar Deniz Savaşı’nı konu alır. Bu savaş, Fransızlarla yapılan ilk ve tek deniz muharebesi olarak tarihe geçmiştir. Kitap, belgesel tarihi roman tarzında yazılmış olup, dönemin kahraman Türk denizcilerinin mücadelesini ve Alemdar Gemisi’nin Rus…
Yorum BırakKategori: Makaleler
İhtilam Olup Olmadığını Nasıl Anlarız? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Analiz Bazı konular vardır ki, konuşulması zor gibi görünür ama aslında evrensel bir deneyimi yansıtır. İhtilam (gece boşalması) da bunlardan biridir. Dünya üzerinde milyonlarca insanın yaşadığı doğal bir süreçten söz ediyoruz, fakat kültürel, dini ve toplumsal çerçeveler, bu konunun ele alınış biçimini belirliyor. Gelin, ihtilamın nasıl anlaşıldığını hem biyolojik hem de toplumsal düzlemde inceleyelim. Bu yazı, hassas bir konuyu hem bilimsel hem kültürel açıdan ele alarak farklı bakış açıları sunmayı amaçlıyor. İhtilamın Biyolojik Temeli Bilimsel olarak ihtilam, uyku sırasında istemsiz boşalma olarak tanımlanır. Genellikle ergenlik ve gençlik dönemlerinde sık görülür.…
Yorum BırakBazen geleceğe dair sorular sormak, bugünün sınırlarını aşmanın en samimi yolu olur. “Zenginler hangi ülkede yaşıyor?” sorusu, yalnızca ekonomik dağılımı değil; aynı zamanda gelecekteki toplumsal dengeleri, kültürel etkileşimleri ve küresel adalet arayışlarını düşündürür. Gelin, bu konuda birlikte beyin fırtınası yapalım. Belki de bu sorunun yanıtı, geleceğin dünyasını şekillendiren en önemli tartışmalardan biri olacak. Zenginler Hangi Ülkede Yaşıyor? Geleceğin Haritası Geleneksel olarak “zengin ülkeler” dendiğinde akla Batı Avrupa ya da Kuzey Amerika gelir. Ancak geleceğin ekonomik sahnesi çok daha dinamik görünüyor. Bugün Çin, Hindistan, Körfez ülkeleri ve Afrika’nın bazı yükselen ekonomileri; zenginlik kavramını coğrafi sınırların ötesine taşıyor. Belki de gelecek on…
Yorum BırakHırtaboz Ne Demek? Felsefi Bir Bakışla İnsan Doğasının Gölgesine Yolculuk Bir Filozofun Gözünden: Kavramların Gizli Anlamı Her kelimenin bir ruhu, her kavramın bir geçmişi vardır. Felsefe, bu ruhu arayan bir yolculuktur. “Hırtaboz” kelimesi, halk dilinde kaba, anlayışsız, hoyrat ya da ölçüsüz davranan kişi anlamında kullanılır. Fakat bu sözcüğü yalnızca davranışsal bir etiket olarak görmek, onun taşıdığı varoluşsal derinliği göz ardı etmektir. Bir filozofun gözünden bakıldığında hırtabozluk, sadece bir kişilik özelliği değil; insanın kendi içindeki etik, epistemolojik ve ontolojik dengesizliklerin bir dışavurumudur. Etik Perspektif: Ahlaki Körlüğün Anatomisi Etik felsefe bize, insan davranışlarını değerlendirmenin ölçüsünün “iyi” ve “kötü” arasında bir denge olduğunu…
Yorum BırakHelali Hoş mu, Helalühoş mu? Felsefi Bir Kavramın Derinliğinde Bir Filozofun Bakışıyla: Kelimelerin Ontolojisi Kelimeler, yalnızca ses dizilerinden ibaret değildir; her biri bir varlık taşır, bir düşünceyi, bir hissi ve bir etik yönelimi içinde barındırır. “Helali hoş mu, helalühoş mu?” sorusu da yüzeyde bir dil tercihi gibi görünür; oysa bu soru, hem etik hem de ontolojik bir derinliğe sahiptir. Dil, insanın düşüncesinin aynasıysa, bu iki ifade arasında seçilecek sözcük bile, insanın dünyaya bakışını, değerlerini ve hatta yaşam felsefesini ele verir. Helali hoş derken, sanki bir feragat, bir affetme, bir rıza gizlidir; “helal ettim, içim rahat” anlamı taşır. Oysa helalühoş ifadesi,…
Yorum BırakRuhumuz Daha Önce Yaşadı mı? Hayatın karmaşası içinde bazen bir an gelir; bir kokuyu alırız, bir sokağa gireriz ya da bir yüzle karşılaşırız… İçimizi açıklanamaz bir his kaplar: “Burada daha önce bulundum.” Peki bu sadece beynimizin bir oyunu mu, yoksa ruhumuz gerçekten daha önce yaşamış olabilir mi? Déjà Vu: Beynin Oyunu mu, Ruhun Hatırası mı? Bilim insanları, geçmiş yaşam hissinin en yaygın ifadesi olan déjà vuyu uzun zamandır araştırıyor. Psikolojiye göre déjà vu, beynin kısa süreli bellekle uzun süreli bellek arasındaki karışıklığından kaynaklanıyor. Yani beynimiz, şu an yaşadığımız bir anı yanlışlıkla geçmiş bir anı olarak işaretliyor. Ancak bu açıklama, bazı…
Yorum BırakMüslümanlara Neler Haramdır? İnanç, Vicdan ve Hayatın İçinden Gerçekler Her dinin kendine özgü yasakları, sınırları ve değerleri vardır. İslam’da bu sınırların adı “haram”dır. Bugün bu kavramı sadece dini bir kural olarak değil, bir yaşam felsefesi olarak anlamaya çalışacağız. Verilere, gerçek hikâyelere ve insana dokunan anlara dayanarak; “Müslümanlara neler haramdır?” sorusuna hem akılla hem kalple cevap arayalım. Çünkü bazen haram, yalnızca bir yasak değil, insanın kendini koruma biçimidir. Haram Kavramının Temeli: Koruma Yasası İslam’da haram, sadece “yasak” anlamına gelmez; insanın bedenini, ruhunu ve toplumunu zarardan koruyan bir ilahi koruma alanıdır. Kur’an ve hadislerde haram kılınan şeylerin çoğu, bireye veya topluma zarar…
Yorum BırakEstetisyen Ne Mezunu? Güzelliğin Bilimle Buluştuğu Meslek Güzellik anlayışı, tarih boyunca toplumların kültürel değerlerini, sosyal statü algılarını ve hatta ekonomik yapısını yansıtan bir gösterge olmuştur. Günümüzde bu alan, yalnızca kişisel bakımın ötesine geçmiş; bilimsel bilgi, sanatsal beceri ve teknolojik yenilikle harmanlanan bir profesyonel disipline dönüşmüştür. Bu noktada karşımıza çıkan mesleklerden biri de estetisyenliktir. Peki, estetisyen ne mezunu olur? Bu sorunun yanıtı, hem mesleğin tarihsel kökenine hem de günümüzdeki eğitim yapısına bakılarak daha net anlaşılabilir. Tarihsel Arka Plan: Estetik ve Güzelliğin Akademikleşme Süreci Estetisyenlik mesleğinin kökeni, antik dönemlerdeki güzellik ritüellerine kadar uzanır. Eski Mısır’da Kleopatra’nın bakım alışkanlıkları, Roma’da aromatik yağların kullanımı…
Yorum BırakKısa cevap: Kapitone mont; ne çok sıcak ne de dondurucu olmayan mevsim geçişlerinde, ılıman ama serin havalarda en işlevsel halini alır. Ancak kullanım zamanı kültüre, coğrafyaya ve yaşam tarzına göre büyük değişkenlik gösterir. “Kapitone mont ne zaman giyilir?” sorusu kulağa basit gelebilir ama yanıtı hava durumundan çok daha fazlasını anlatır. Giyim sadece iklimle değil, kültürle, şehir hayatıyla ve hatta kimlikle ilgilidir. İşte bu yüzden bu soruya yanıt ararken tek bir takvim aralığından değil, dünyanın dört bir yanındaki alışkanlıklardan, yerel pratiklerden ve değişen moda dinamiklerinden bahsetmek gerekir. Küresel Bakış: Mevsimlerin ve Modanın Kesiştiği Nokta Geçiş Mevsimlerinin Yıldızı Kapitone mont, ne yaz…
Yorum BırakDoğanın derinliklerine inmek, milyonlarca yılın izlerini çıplak gözle görmek ve insanlık tarihinin çok ötesinde bir zaman çizelgesine dokunmak… İşte tam da bu yüzden kanyonlar, sadece birer jeolojik oluşum değil; aynı zamanda doğanın en büyüleyici laboratuvarlarından biridir. Bugün, “Kanyon Turizmi” dediğimiz olguyu bilimsel ama anlaşılır bir mercekten inceleyerek bu doğa harikalarının neden bu kadar büyüleyici olduğunu keşfedeceğiz. Kanyon Turizmi Nedir? Doğanın Derinliklerine Yolculuk Kanyon turizmi, temelde doğanın milyonlarca yıl süren aşındırma ve oyma faaliyetlerinin sonucu olarak oluşan derin vadilerin ve dar geçitlerin keşfine dayalı bir turizm türüdür. Genellikle akarsuların, rüzgârın ve diğer dış kuvvetlerin jeolojik süreçler sonucunda oluşturduğu bu doğal yapılar,…
Yorum Bırak