İçeriğe geç

Hüküm vermek kelimesinin sözlük anlamı nedir ?

Hüküm Vermek: Bir Kelimenin Kalplere Dokunan Hikâyesi

Bazı kelimeler vardır, yalnızca anlamlarıyla değil, hayatlarımızdaki izleriyle de derinleşir. “Hüküm vermek” de onlardan biri. Bu yazıyı kaleme alırken sana bir hikâye anlatmak istiyorum; çünkü bazen bir kelimeyi en iyi, bir hayatın içinden geçen öyküyle anlayabiliriz.

Bir Kavşağın Hikâyesi

Soğuk bir sonbahar akşamıydı. Şehrin kalabalığında yolları kesişen iki insan, birbirinden çok farklı bakış açılarına sahipti. Ali, mühendislik zekâsıyla dünyayı hep çözülmesi gereken bir denklem gibi görürdü. Onun için her sorunun bir çözümü, her olayın bir mantığı vardı. Elif ise bir öğretmendi; insan kalbinin karmaşasını anlamak için empatiyi rehber edinmişti. Olaylara duygularla yaklaşır, insanların iç dünyalarındaki dalgalanmalara kulak verirdi.

İkisini bir araya getiren olay ise küçük bir yanlış anlaşılmaydı. Bir dostlarının arası bozulmuş, her ikisi de farklı taraflarda kalmıştı. Ali hemen yargısını verdi: “Yanlış olan o! Bu kadar açık bir hata nasıl savunulur?” Elif ise sustu, gözlerini yere indirdi ve fısıldadı: “Belki de o an öyle davranmak zorundaydı. Belki içinde taşıdığı yükü bilmeden hüküm veriyoruzdur.”

Hüküm Vermek: Sözlük Anlamı ve Derinliği

Sözlük anlamıyla “hüküm vermek”; bir olay, kişi veya durum hakkında karar vermek, yargıya varmak demektir. Ancak bu sade tanımın ötesinde, kelime çok daha derin bir dünyaya açılır. Hüküm vermek yalnızca bir karar değildir; çoğu zaman anlamadan, dinlemeden ve empati kurmadan yaptığımız bir sonuca varıştır.

İnsan ilişkilerinde bu kelime en çok, anlamadığımız şeyler karşısında ortaya çıkar. Bir hata gördüğümüzde, bir davranışı onaylamadığımızda hemen içimizdeki hâkim kürsüsüne otururuz. Oysa bilmediğimiz nice hikâye, nice neden vardır. Elif’in dediği gibi, belki de insanlar bazen göründüklerinden çok daha derin sebeplerle öyle davranırlar.

Strateji ile Empatinin Dansı

Ali’nin yaklaşımı birçok erkeğin doğasında bulunan çözüm odaklılığı temsil ediyordu. Olaylara mantık çerçevesinde bakmak, hızlı sonuçlar üretmek, stratejik kararlar almak… Bunlar elbette hayatın pek çok alanında işe yarar. Ancak bazen, özellikle insan ilişkilerinde bu sert yargılar kırıcı olabilir.

Elif’in empatik bakışı ise çoğu kadının içgüdüsel olarak sahip olduğu bir yönü yansıtıyordu. Yargılamak yerine anlamaya çalışmak, neden-sonuçtan önce duygulara dokunmak… Bu yaklaşım çoğu zaman hüküm vermekten çok daha zor, ama çok daha değerlidir.

Belki de gerçek bilgelik, Ali’nin stratejisi ile Elif’in empatisini birleştirebilmektir. Yani düşünerek karar vermek, ama önce hissederek anlamaya çalışmak. Çünkü hüküm, sadece bilgiyle değil, kalple de verilir.

Yargılamadan Önce Dinlemek

Hüküm vermek, insan olmanın en doğal reflekslerinden biridir. Ancak çoğu zaman bu refleks bizi yanlışa sürükler. Ali, bir an durdu ve Elif’in sözlerini düşündü. Belki de dostlarını yargılamakta acele etmişti. Belki de onların yaşadıklarını anlamadan verdiği karar, bir köprü yerine bir duvar örmüştü aralarına.

O an Ali bir şey öğrendi: Hüküm vermek yalnızca aklın değil, vicdanın da işiymiş. Karar vermeden önce anlamak, anlamadan önce dinlemek gerekirmiş.

Son Söz: Hükmümüz Bizi Anlatır

Hüküm vermek, sözlükte basitçe “karar vermek” demek olabilir ama hayatın içinde çok daha fazlasıdır. Her verdiğimiz hüküm, aslında bizim kim olduğumuzu anlatır. Birini yargılamadan önce bir an dur, derin bir nefes al ve sor kendine: “Bu hükmü adaletle mi veriyorum, yoksa önyargıyla mı?”

Çünkü bazen hüküm, sadece karşımızdakini değil, bizi de tanımlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://tulipbetgiris.org/elexbett.net